Alışverişte Arapça Konuşmak – التكلم في التسوق بالعربية و التركية
Alışverişte Arapça Konuşmak ile ilgili örnek Arapça ve Türkçe cümle kuruluşları:
Ücretsiz PDF İndir: Alışverişte Arapça Konuşmak pdf
Gözlükçüye gitmek istiyorum. | أُرِيدُ أَنْ أَذْهَبَ إلى أَخِصَّائي نَظَّارَات. |
Bir gözlük satın almak istiyorum. | أُرِيدُ أَنْ أَشْتَرِيَ نَظَّارَةً. |
Fırına gitmek istiyorum. | أُرِيدُ أَنْ أَذْهَبَ إلى الْـمَخْبَز. |
Ekmek satın almak istiyorum. | أُرِيدُ أَنْ أَشْتَرِيَ خُبْزًا. |
Markete gitmek istiyorum. | أُرِيدُ أَنْ أَذْهَبَ إلى السُّبَر مَارْكَت. |
Meyve satın almak istiyorum. | أُرِيدُ أَنْ أَشْتَرِيَ فَوَاكِه. |
Alışveriş merkezine gidelim mi? | هَلْ لِنَذْهَبْ إلى مَرْكَزِ التَّسَوُّقِ؟ |
Alışveriş yapmam lazım. | يَجِبُ عَلَيَّ أَنْ أَتَسَوَّقَ. |
Çok şey satın almak istiyorum. | أُريدُ أَنْ أَشْتَرِيَ الْكَثِيرِ مِن الْأَشْيَاء. |
Büro malzemeleri ne tarafta? | أَيْنَ الْلَوَازِمُ الْـمَكْتَبِيَّةُ؟ |
Birkaç kaleme ihtiyacım var. | أَحْتَاجُ إلى بِضْعَةِ أَقْلَامٍ. |
Mobilyalar nerede? | أَيْنَ الْأَثَاث؟ |
Bir dolaba ihtiyacım var. | أنا فِي احْتِيَاج إلى دُولَاب. |
Oyuncaklar ne tarafta? | أَيْنَ الْلُعَب؟ |
Bir oyuncak ayıya ihtiyacım var. | أحْتَاجُ إلى دُمْيَةِ الدُّبّ. |
El aletleri ne tarafta? | أَيْنَ الأدَوَاتِ الْيَدَوِيَّة؟ |
Bir çekice ihtiyacım var. | أحْتَاجُ إلَى مِطْرَقَةٍ. |
Takı reyonu nerede? | أَيْنَ قِسْمُ الْـمُجَوْهَرَات؟ |
Bir yüzüğe ihtiyacım var. | أنا فِي احْتِيَاج إلى خَاتِـم. |
Bir hediye almak istiyorum. | أُرِيدُ أَنْ أَشْتَرِيَ هَدِيَّةً. |
Ama çok tutmaması lazım. | وَلَكِن عَلَيْهَا أَلَّا تُكَلِّف كَثِيرا. |
Belki bir el çantası? | رُبَّـمَا شَنْطَة يَد؟ |
Hangi rengi istersiniz? | أَيَّ لَوْنٍ تُفَضِّلِين؟ |
Siyah, kahverengi veya beyaz? | سَوْدَاء، بُنِّـيَّة أَوْ بَيْضَاء؟ |
Büyük veya küçük? | كَبِيرَة أَوْ صَغِيرَة؟ |
Bunu görebilir miyim? | هَلْ مُـمْكِن أَنْ أَرَى هَذِه؟ |
Bu hakiki deriden mi? | هَلْ هَذِهِ مِن جِلدٍ طَبِيعِيّ؟ |
Yoksa suni deriden mi? | أَوْ هَلْ مِن جِلِدٍ صِنَاعِيّ؟ |
Hakiki deri tabiiki. | جِلْد طَبِيعِيّ طَبْعًا. |
Bu iyi bir kalite. | هَذِهِ نَوْعِيَّة مُـمْتَازَة. |
Ve bu çantanın fiyatı çok uygun. | و سِعْرُ هَذِهِ الشَّنْطَة مُنَاسِب جِدًّا. |
Bu hoşuma gitti. | هَذِهِ تُعْجِبُنِي. |
Bunu alıyorum | اَشْتَرِيهَا |
Bunu gerekirse değiştirebilir miyim? | أ يُـمْكِنُ أَنْ اسْتَبْدَلَـهَا إذَا لَزِمَ؟ |
Tabiî ki. | بِالتَّأْكِيد. |
Hediye olarak paketleyeceğiz. | نُغَلِّفُهَا كَهَدِيَّة |
Kasa orada. | صُنْدُوق الدَّفع هُنَاك. |
0 responses on "Alışverişte Arapça Konuşmak"