Arapça Harekeleme Tarihi
Arapça harekeleme sisteminin tarihi ile ilgili bilgileri şu şekilde kısaca toparlayabiliriz:
Arapçanın kaynağını teşkil eden Ârâmî ve Nabat yazılarında i‘râb/hareke yoktu. Süryanî ve İbranîlerde i‘râb yerine işâretler kullanılmıştır. Süryanîler, Hıristiyanlığı kabul edip mukaddes kitaplarını dillerine nakledince dil hatalarından korumak için harflere i‘râb alâmeti/hareke koymuşlar. Böylece Arapça harekeleme tarihi ile ilgili ilk adım atılmıştır.
Arap yazısından önce fethanın şekli elif ( ا ) harfi, kesrenin şekli yâ (ي) harfi, zammenin şekli vâv ( و ) harfi idi. İbrânîce’de de ilk zamanlarda elif ( ا ), hâ ( ه ), vâv ( و ) ve yâ ( ى ) harfleri hareke yerinde kullanılmıştı. Daha sonra İbranîler nokta şeklindeki harekeyi icat ettiler. Bu da V. ve VI. asırlardı. Hareke bir veya birkaç noktadan ibaretti. Fetha/üstün, kesre/esre, zamme/ötre, şedde, med (uzatma) ve vasl (bitiştirme) alâmeti olarak harfin üstüne veya altına konulurdu.
Câhiliye döneminde ve İslâm’ın ilk yıllarında bazı harekeler biliniyor; fakat kullanılması pek hoş karşılanmıyordu; hatta fazlaca kullanılması muhatabı okumayı bilmediği kastıyla küçümseme kabul ediliyordu.
Kur’ân-ı Kerîm’in ilk nüshaları parşömen üzerine ve siyah mürekkeple yazılmıştı. Âyetleri, sûreleri ve cüzleri birbirinden ayıran alâmetler ile sûre başlıkları da yoktu. Hatta i‘râb alâmeti/hareke ve harflerin noktaları da yoktu.
İlk zamanlar, bazı sahâbeler Mushaf’ın hareke ve noktalanmasına karşı çıkarken bazıları yapılabilir diyorlardı. Bu sebeple sahâbe döneminde bu hususta ciddi bir çalışma olmadı; kaide ve usulleri konulmadı. Bu durum 40 küsûr sene devam etti. Ancak İslâm’ın yayılıp da Kur’ân-ı Kerim’ın okunmasında çeşitli lahinler (okuma hataları) ortaya çıkınca harekeleme işi başlatıldı.
Mushafların harekelenmesi, Irak valisi Ziyâd b. Ebîh (ö. 53/673)’in isteğiyle Ebü’l-Esved ed-Düelî (ö. 69/688) tarafından yapılmış; ed- Düelî’nin öğrencileri olan Nasr b. Âsım el-Leysî (ö. 79/707) ve Yahyâ b. Ya‘mer (ö. 129/746) de bu işi Basra’da başlatarak devam ettirmişlerdir. Bu hususta ilk telkinlerin Hz. Ali (ö. 40/661) tarafından yapıldığı da nakledilmektedir. Böylece Kur’ân’ın harekelenmesine başlanılmış ve ilk defa i‘râb alâmeti (hareke) olarak “nokta” kullanılmıştır. Ancak bu harekeler, kelimede her harfe konulmamış; kelime içinde karışıklığa sebep olabilecek harflerde kullanılmıştır.
Net kaynağı nedir ?
Kaynak yazının sonunda verilmiştir.